Bu haftaki yazıma nasıl başlayıp bitireceğimi inanın ben de bilmiyorum ama bildiğim son köşe yazımın teyidi balyoz gibi başımıza indi.
Geçmişten ders almayışımız gene çok canımızı acıttı.
Evet, son yaşadığımız depremden bahsediyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Tam anlamıyla bir felaketi yaşıyor ülkemiz.
Peki, dünyada böyle depremler yaşanmıyor mu? Tabii yaşanıyor ve yaşanacaktır ama ne hikmetse bizim coğrafyamıza mahsus acılar yaşanıyor.
İlme-bilime önem, değer veren ülkeler, deprem gerçeğine göre projeler yapıp ona göre malzeme kullanıp sıkı denetliyorlar.
Kuralları çiğnemek akıllarının ucundan bile geçmiyor.
Sanırsın ki haktan hukuktan yana, insan hayatının kutsallığına değer verip gerçek bir Müslüman gibi iş tutanlar biziz.
“Gavur” dediklerimiz hayatı değme Müslüman gibi yaşıyor. İşlerine rüşvet, hemşericilik, particilik bulaştırmıyorlar. Ola ki biri bunlara tevessül etsin, inanılmaz cezalar uygulanıyor. Bu tür insanların eşleri dahi arkalarında durmuyor.
Kurallara aykırı bir işleme onay verenler olsa bile, illa bir yerde takılır ve o meslekten men edilir. Bunu yapan kamu görevlisi ise büyük tazminat ödetilerek işten atılır.
Ülkemiz ilme, bilime derhal hak ettiği önemi vermeli. Ondan sonra Allah’a havale etmeliyiz. Ödül de ceza da uygulanmalı ki başka canlar yanmasın.
Daha dün Gölcük depremini bire bir yaşayanlarız. Bu felaketten hiç ders alamamışız ki inanılmaz kayıplarımız var.
Koca koca binalar yapılmasına izin verenler, oturma ruhsatına imza atanlar, bu kayıplarda imzası, oluru olanlar, gerekli cezayı alıp cezalarını çekmedikleri sürece biz bu kayıpları daha çok yaşarız.
Çok mu zor usulüne uygun proje, uygun zemin etüdü raporu yapmak? O projeye uygun demir, yeterince çimento ve yeterliliği olan, bilinçli ve sorumlu mühendis, işçi bulmak? Bu kadar zor mu?
Derhal ve partisine bakmadan bu konuda kimin ihmali varsa el çektirmeli. Sorumlu memurlar da görevi ihmalden adalete teslim edilmeli. Bakalım bir daha öyle işin başına bile gitmeden imza atabiliyorlar mı?
Konu ile hiç alakası, bilgisi, ehliyeti olmayan insanların, belediye meclis üyelerinin, imar-iskan komisyonlarında görev almak için nasıl baskılar yaptıklarını, destek aradığını bilenlerdenim.
Bu günlük bu kadar... Hala kendime gelmiş değilim.
Allah bizi aç gözlülerden ve yandan avanta alıp komisyon karşılığı iş tutanlardan korusun.
Ama hiç umudum yok, üzgünüm…