Oğullarımla geçirdiğim muhteşem bir hafta sonunun ardından sizlerle birlikte olmanın mutluluğu içindeyim.
Hassasiyetlerimi paylaşmak, en azından zihin dünyanızda pencere açıyor olmak bile bana iyi geliyor, umarım size de iyi geliyordur.
Ben ve benim kuşağım Cumhuriyeti yaşayanları tanıyan ve o günleri bire bir yaşayanları dinleyen son nesiliz maalesef.
Malumunuz seçimler yaklaşıyor.
Seçimlerde sadece vaatler değil, sloganlar da öne çıkıyor. Bu işler için profesyonel kurumlar dahi tutuluyor.
Anlayacağınız yani yepyeni bir sektör oluştu. Bunu iktidarı da muhalefeti de çok önemsiyor.
İşte benim de bugünkü konum bu... Anlayamadığım, iktidarın yola çıkış sloganı “Yeter söz milletin” ile günümüz insanına neyi anlatmayı murat ettikleri.
“Yeter söz milletin” diyerek iktidara gelen Demokrat Parti’nin muhalif insanlara, gazetecilere, bürokratlara, Cumhuriyet’in aydın insanlarına nasıl baskı yaptığını; gazetelere baskınlar düzenlediğini; liyakatsiz ve cahil insanların okumuş, makam ve mevki sahibi insanlar üzerinde nasıl baskı kurup onları ezmeye çalıştıklarını; dedemden, babamdan ve de sonraları o gazetelerde çalışırken inanılmaz baskılara uğrayanlardan öğrenmiş bir insan olarak bence bu slogan seçimi yanlış.
Bakın kendi fikrimi söylemiyorum bile. Tarafsızlığımı koruyarak, o günleri bire bir yaşayanlardan duyduklarımı anımsatıyorum.
O devrin en kötü olayı Başbakan Menderes’in idam edilmesidir. İdam öncesi Demokrat Parti’lilerin ihtilali yapan askerlere meydan okuyarak “Assınlar da görelim” dediklerini, aklıları sıra askerlere rest çektiklerini, adeta idamı teşvik ettiklerini yaşarken doğruluğuna inandığım büyüklerimde öğrendim.
Sonradan konu ile ilgili vesikalardan teyit ettim.
Siz değerli okurlarım ile paylaşıp bilgi dağarcığımda olanları aktardığım için çok mutluyum.
Ama siz siz olun, Google amcaya yazın...
O yıllara ait çok sayıda belgeye ulaşacaksınız ve benim yazdıklarımın az bile olduğunu göreceksiniz.
Yani pek çok okumuş yazmış insanın, pek de iyi hatırlayacağı mazileri yok.
Sonraki yazılarda daha da ayrıntılı bilgi vereceğim.
Yani sevgili okurlarım, bilinen bir kural vardır: Gömleğin en alttaki düğmesini yanlış iliklersen, tüm ilikler yanlış iliklenir.
Misali, seçime giriş bence yanlış.
Tabii farklı düşünenlere de saygım sonsuz ama araştırmak ve doğruyu bulmak da sizin işiniz...
“Geçmişini bilmeyen geleceğini sağlıklı inşa edemez.” Nokta.