İnsanlık tarihinin ilk cinayetini biliyorsunuz. Kabil, kardeşi Habil’i öldürmüştür. Kardeş kıskançlığı, bilinçdışında yaşandığında bile birçok anlamsız ve dışarından saçma görünen tartışmanın, çekişmenin  sebebidir. İnsanın hayatta en fazla güvenmesi beklenen, yanında olması gereken kardeşi birden karşısına dikiliverir. Bir de bu patolojik duygunun haset boyutuna varmış hali vardır. İşte bu, Kabil’in kardeşini öldürmesine neden olan kin ve nefret dolu haset halidir. Eğer kardeşiniz başarılı, siz başarısızsanız; kardeşiniz zengin, siz değilseniz; kardeşiniz güzel/yakışıklı, siz değilseniz mesela, kıskançlığın hasede dönüşmesi daha da kolay oluyor. Haset insanı yiyip bitiren, psişesini karartan, vicdanını kör eden bir duygudur ve asıl zararı kişinin kendisinedir. Böyle kavurucu bir duyguyla yaşamak aslında başkasının hayatını yaşamaktır. Kendi başarılarınız yoktur, onun başarıları vardır; kendi mutluluğunuz yoktur, onun mutluluğu vardır; sonunda kendi hayatınız yaşanmadan ziyan edilirken haset ettiğiniz kişi yaşamıştır hayatı sizin yerinize. Dün Cezmi Çiçek hakkındaki karalama amaçlı haberlerin neden yapıldığını anlatacağımı söylemiştim. Gazeteci olmadığı için gazeteciliğin ilkelerine karşı hiçbir sorumluluk hissetmeyen biri var karşımızda. Gazetecilikten çıkar sağlamaya çalışan biri. Ama biri daha var: Kabil! Eyüp Çiçek, Cezmi Çiçek’in kardeşi. Onun kendine ait bir hayatı yok. O hayatını Cezmi Çiçek’e dar etmek için tüketen biri. Faruk Bostan’la çalışırken Eyüp Çiçek’le de birkaç kez konuşmuştum. Kardeşine kötülük yapmak için yanan tutuşan biri olduğu çok açıktı. Sadistik bir zevkle kardeşine zarar vermeye çalışıyor. Büyük bir keyif aldığını saklamıyor yaptığı kötülükleri anlatırken. Cezmi Çiçek’i mutsuz ettikçe mutlu olabilen biri. Onun hayat amacı bu olmuş. Üzücü ve korkutucu, böyle insanlar olduğunu bilmek dünyada. Eyüp Çiçek kardeşine kötülük yapmak için çok iyi bir de aparat bulmuş. O aparatın adı da Faruk Bostan. Faruk Bostan ve Eyüp Çiçek, bugüne kadar sayısız sözde haber yaptılar Cezmi Çiçek hakkında. Cezmi Çiçek, Faruk Bostan’ın bu haberleri yapmama karşılığında kendisinden para istediğini iddia ederek savcılığa başvurdu. Bostan hakkında aynı suçlamada bulunan başka iş insanları da vardı. Bu şikayetler sonunda harekete geçen Kaçakçılık ve Organize Suçlar Savcılığı geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Faruk Bostan ve onunla birlikte hareket ettiği tespit edilen Abdullah Kaya, delillerin karartılabileceği şüphesiyle tutuklandı. Soruşturma tamamlanınca da salıverildiler. Şu an bu suçlama nedeniyle açılan davada yargılanıyorlar. Cezmi Çiçek’in borçlarını ödeyemediği için batacağını da yazdılar, 7 bin liralık borç yüzünden icralık olduğunu da, eşiyle mal kavgası yüzünden mahkemelik olduğunu da. Son olarak da yüzde yüz hissesi kendisine ait olan öğrenci yurdundan mobilya çaldığını iddia edebildiler! “Batıyor” denen Cezmi Çiçek bu sırada milyonlarca liraya mal olan yeni bir yatırım yaptı. Bahçecik’te D-130 Karayolu üzerinden büyük bir bina inşa etti. Bu binada Kocaeli’nin en büyük, en modern, en lüks gazete ve televizyonunu kurdu. 7 bin lira için icralık olduğu ileri sürülen Cezmi Çiçek, bu haber yapıldığında yeni yatırımının heyecanı ve coşkusuyla koşturup duruyordu. Davalık olduğu iddia edilen eşi ile örnek gösterilen bir evliliği var Cezmi Çiçek’in. İşlerini bitirir bitirmez, saat 6’yı bir dakika geciktirmeden evine gittiğine bizzat şahidim. Eşinin yemekleri dışında yemek yemediğini herkes söyler. Yani yapılan bu haber müsveddeleri tamamen yalan. Faruk Bostan, Eyüp Çiçek tarafından kullanılıyor. Kullanışlı Faruk Bostan’ı kullanmayan kalmadı da aslında. Onun karanlık amaçları, karanlık niyetli insanları kendine çekiyor. Eyüp Çiçek gibi kötü niyetli çok insan var Faruk Bostan’ın etrafında. Onun zaaflarını sömürerek hedeflerine karşı silah olarak kullanıyorlar. Bir şer odağı haline geldi Faruk Bostan bu kent için. Bilmeyenlerin bilmesini isterim ki bu karanlık amaçlı sözde haberlerle kandırılmasın kimse. Kimsenin kamuoyunu, mesleğimizi sömürerek zehirlemesini istemem. Bu konuda sorumluluğumu da yerine getirmeye çalışıyorum. Bize 4 yıl boyunca üniversitede basın etiğini bu yüzden anlattılar.