İsmail ERENKAYA
Köşe Yazarı
İsmail ERENKAYA
 

“Uyanmanın zamanı gelmedi mi?”

Dünyamız büyük bir var olma savaşına girip kazanmak için debelenip durur, kurtulmanın yolunu ararken, dünyanın daha önce benzerini görmediği, hızlı bulaş  etkisi ile COVİT dünya genelinde insan ırkını yaşatabilme mücadelesi ile de yeni bir döneme girdi.  Bu çabalar sürerken, çalışma sisteminde, yani üretim sektöründe mecburen gerçekleşen beklenmedik el freni etkisi, dünyayı şoka soktu. Tam bu düzene uyup kabullenirken ve yeni çalışma düzeni yerleşirken Rusya-Ukrayna gerginliği sarstı herkesi. Ukrayna’nın emperyal ülkelerin gazlaması ve şımarıklığı ile komşusu Rusya’ya üst perdeden kafa tutarak düne kadar kardeş gibi geçinen halkların savaşır olması bana göre tam bir ahmaklık ve aptallık. Ben Rusya haklı ya da Ukrayna haklı diyecek konumda değilim ancak şunu öğrendim yaşamda, fotoğrafın görünen yüzünü gösteriyor emperyal güçler. Perde arkasını olayalar yaşanırken asla göremiyoruz, göstermiyorlar. Ukrayna’ya “arkandayız” diyerek ileri sürenler, bence savaştan beslenenler. Ukrayna’yı yüzüstü bırakıp ülkelerinin bir gecede yerle bir olmasını sebep oldular. Zelenski, vatan kahramanı mı vatan haini mi, ileride göreceğiz. 90’lı yılların hemen başında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile yeni devletlerin ortaya çıkışını bizzat yaşayanlardanım. Özgürlüğe yeni adım atan halklar, sudan çıkmış balık gibi başta kendilerine yakın ülkelere gidip ellerinde ne varsa paraya çevirip hayata tutunmaya çalıştı. Ülkelerine yatırım yapılsın diye lobi çalışmaları yaptıkları günleri hatırlıyorum. Bazı ülkeler vergi dahi almayacaklarını duyurup “yeter ki bizim halkımıza iş sahası açın” diyorlardı. Burada gelmek istediğim konu, inanılmaz bir var oluş mücadelesi verdiklerine şahit olduk. Var olmanın yanında inanılmaz bir eğitimli nesil yarattılar ama ne kadar eğitimli de olsalar  ülke yönetim kadrosu bilerek ya da bilmeyerek otuz küsur yılda büyük fedakarlıklarla elde ettikleri kazanımları bir gecede yer ile bir ettiler. Düşünsenize, biz ülke olarak gelişmişlikte onların çok önünde olduğumuzu tahmin ederdik, fakat o yoksulluk dönemlerini atlatmış bizim gibi demokrasisi ağır aksak yürüyen ülkelerden daha iyi eğitim alt yapısı kurmuşlar.  İki binli yıllarda Türkiye’yi tercih eden ülkeler, bizim gençlerimiz dahil altmış , yetmiş bin öğrencimiz Ukrayna’ya eğitim için gitmiş. İş insanlarımız, eğitimcilerimiz ile yuvarlak hesap yüz bin ve üzeri kişinin komşumuz sayılan Ukrayna’da yaşam kurduklarını öğrenmiş olduk. Düşünsenize, sadece Ukrayna’da yüz bin genç, nitelikli beyin, artı semeye sahibi yatırımcı; inanılır gibi değil. Sadece Ukrayna’ya değil, bir o kadar da Rusya, Azerbaycan, Gürcistan gibi daha düne kadar özgürlüğü yaşamayan bu ülkelere gitmiş ise, bizim insanımızın şapkayı önümüze koyup özeleştiri yapma zamanı gelmiş, hatta geçmiş sayarım.   Bu konuyu dert ederim. Kaldı ki gazetede yazmaya başlamadan önce de,  öteden beri sosyal medyada sesim çıktığı kadar bağırdım durdum. Taşlar yerli yerine oturuncaya kadar bu konunun takipçisi olup benim gibi düşünen vatanseverlerin sesi olmaya çaba göstereceğim. Anlayacağınız sevgili dostlar, yirmi birinci yüzyılın sazanı UKRAYNA olmuştur. Yılların birikimini bir çırpıda çöpe atmakla kalmayıp gözyaşı ve kan ile sazanlıklarını taçlandırmış bir halk olarak tarihteki yerlerini almış oldular. Ama esas savaşmadan kaybeden biz olmuşuz da milletin haberi yok! Yüz binleri nasıl kaçırmışız? Hala bir öz eleştiri yapmak yerine hamasi nutuklar atılıyor canım ülkemizde. Sizce de “Uyanmanın zamanı gelmedi mi?”
Ekleme Tarihi: 15 Kasım 2022 - Salı

“Uyanmanın zamanı gelmedi mi?”

Dünyamız büyük bir var olma savaşına girip kazanmak için debelenip durur, kurtulmanın yolunu ararken, dünyanın daha önce benzerini görmediği, hızlı bulaş  etkisi ile COVİT dünya genelinde insan ırkını yaşatabilme mücadelesi ile de yeni bir döneme girdi.

 Bu çabalar sürerken, çalışma sisteminde, yani üretim sektöründe mecburen gerçekleşen beklenmedik el freni etkisi, dünyayı şoka soktu. Tam bu düzene uyup kabullenirken ve yeni çalışma düzeni yerleşirken Rusya-Ukrayna gerginliği sarstı herkesi.

Ukrayna’nın emperyal ülkelerin gazlaması ve şımarıklığı ile komşusu Rusya’ya üst perdeden kafa tutarak düne kadar kardeş gibi geçinen halkların savaşır olması bana göre tam bir ahmaklık ve aptallık.

Ben Rusya haklı ya da Ukrayna haklı diyecek konumda değilim ancak şunu öğrendim yaşamda, fotoğrafın görünen yüzünü gösteriyor emperyal güçler. Perde arkasını olayalar yaşanırken asla göremiyoruz, göstermiyorlar.

Ukrayna’ya “arkandayız” diyerek ileri sürenler, bence savaştan beslenenler. Ukrayna’yı yüzüstü bırakıp ülkelerinin bir gecede yerle bir olmasını sebep oldular. Zelenski, vatan kahramanı mı vatan haini mi, ileride göreceğiz.

90’lı yılların hemen başında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile yeni devletlerin ortaya çıkışını bizzat yaşayanlardanım.

Özgürlüğe yeni adım atan halklar, sudan çıkmış balık gibi başta kendilerine yakın ülkelere gidip ellerinde ne varsa paraya çevirip hayata tutunmaya çalıştı. Ülkelerine yatırım yapılsın diye lobi çalışmaları yaptıkları günleri hatırlıyorum. Bazı ülkeler vergi dahi almayacaklarını duyurup “yeter ki bizim halkımıza iş sahası açın” diyorlardı.

Burada gelmek istediğim konu, inanılmaz bir var oluş mücadelesi verdiklerine şahit olduk.

Var olmanın yanında inanılmaz bir eğitimli nesil yarattılar ama ne kadar eğitimli de olsalar  ülke yönetim kadrosu bilerek ya da bilmeyerek otuz küsur yılda büyük fedakarlıklarla elde ettikleri kazanımları bir gecede yer ile bir ettiler.

Düşünsenize, biz ülke olarak gelişmişlikte onların çok önünde olduğumuzu tahmin ederdik, fakat o yoksulluk dönemlerini atlatmış bizim gibi demokrasisi ağır aksak yürüyen ülkelerden daha iyi eğitim alt yapısı kurmuşlar.

 İki binli yıllarda Türkiye’yi tercih eden ülkeler, bizim gençlerimiz dahil altmış , yetmiş bin öğrencimiz Ukrayna’ya eğitim için gitmiş.

İş insanlarımız, eğitimcilerimiz ile yuvarlak hesap yüz bin ve üzeri kişinin komşumuz sayılan Ukrayna’da yaşam kurduklarını öğrenmiş olduk.

Düşünsenize, sadece Ukrayna’da yüz bin genç, nitelikli beyin, artı semeye sahibi yatırımcı; inanılır gibi değil.

Sadece Ukrayna’ya değil, bir o kadar da Rusya, Azerbaycan, Gürcistan gibi daha düne kadar özgürlüğü yaşamayan bu ülkelere gitmiş ise, bizim insanımızın şapkayı önümüze koyup özeleştiri yapma zamanı gelmiş, hatta geçmiş sayarım.

 

Bu konuyu dert ederim. Kaldı ki gazetede yazmaya başlamadan önce de,  öteden beri sosyal medyada sesim çıktığı kadar bağırdım durdum. Taşlar yerli yerine oturuncaya kadar bu konunun takipçisi olup benim gibi düşünen vatanseverlerin sesi olmaya çaba göstereceğim.

Anlayacağınız sevgili dostlar, yirmi birinci yüzyılın sazanı UKRAYNA olmuştur. Yılların birikimini bir çırpıda çöpe atmakla kalmayıp gözyaşı ve kan ile sazanlıklarını taçlandırmış bir halk olarak tarihteki yerlerini almış oldular.

Ama esas savaşmadan kaybeden biz olmuşuz da milletin haberi yok!

Yüz binleri nasıl kaçırmışız? Hala bir öz eleştiri yapmak yerine hamasi nutuklar atılıyor canım ülkemizde.

Sizce de “Uyanmanın zamanı gelmedi mi?”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve halkgazetesikocaeli.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
M.T
(16.11.2022 01:06 - #184)
Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve halkgazetesikocaeli.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.