Buket AFKAN
Köşe Yazarı
Buket AFKAN
 

Hep beraber batıyorsunuz!

Gerçeğin gizli kalmama huyu yine tezahür ediyor.  Aylardır buradan bir şey anlatmaya çalışıyoruz:  Bu kentte gazetecilikle yakından uzaktan ilgisi olmayan bazı kendini bilmezler; gazeteciler, siyasetçiler, kent yöneticileri, bürokratlar ve iş insanları hakkında tamamen iftira niteliğinde içerikleri, sözde internet gazetelerinde yayımlayarak kentte manevi bir terör ortamı yaratmaya çalışıyor.  Ben bu zatlarla birlikte çalışma şanssızlığına uğradığımdan neler çevirdiklerine bizzat şahidim. O yüzden de buradan sorumluluğumu yerine getirerek, gerçeklerin ortaya çıkması için çaba gösteriyorum.  Bu huzur, itibar ve hakikat suikastçıları yalnız değil. Bunlar, beslendikleri ve besledikleri kötü niyetli kişilerle birlikte hareket ediyorlar.  Farklı çıkar hesaplarıyla bir araya gelen bu kişiler, hedeflerine koydukları kurbanlarına karşı bir şer ittifakı kurarak iftira ve yalanları beraber yayıyorlar. Yani bir perde önünde olanlar var, bir de perde arkasındaki karanlık niyetli kişiler.  Bu karanlık ortaklıklardan en bilineni Faruk Bostan ve Kaya kardeşlerin ittifakıdır mesela. Bu çıkar ittifakı büyük oranda deşifre oldu. Kaya kardeşlerin eski Mehmet Ali Paşa Camii’nin yıkılmasına karar veren Büyükşehir Belediyesi’ne ve yeni camiyi yaptıran derneğin üyelerine karşı yürüttükleri karalama kampanyası yıllarca sürdü ve halen devam ediyor. Başta Başkan Tahir Büyükakın’ın hedefte olduğu bu karanlık komploda atılmadık iftira, yazılmadık yalan, edilmedik hakaret kalmadı.  Bu süreçte Faruk Bostan’ın kullanışlı bir araç olduğunu gören hin fikirli, cin zihniyetli kişiler bu kanala doğru aktı. Bunların arasında kimler kimler yok ki!  Bir bürokratla çıkar çatışması içine girmiş sendika başkanı mı istersiniz, devlet kurumundan atıldıkları için kin güden eski memurlar mı, alamadıkları ihalelerin peşine düşmüş tüccarlar mı, yakınını belediyede işe sokturamadıkları için köpürmüş sözde gazeteciler mi? Gazeteciliği art niyetleri için tepe tepe kullanan bir başka isim ise Tahsin Keskin.  Kocaeli’nin en eski ve ünlü gazetecilerinden İsmet Çiğit’in de yollarını ayırdıktan sonra bir vicdan muhasebesi yaparak itiraf ettiği gibi, Tahsin Keskin sahibi olduğu internet gazetesini para kazanmak için bir sopa gibi kullanıyor. Keskin’in çıkarlarına hizmet ederseniz sizden iyisi olmaz, etmezseniz kendince ipliğinizi pazara çıkarır, hakkınızda yazılmadık yalan ve iftira bırakmaz.  Faruk Bostan ve Tahsin Keskin taifesinin en akıl almaz huyu ise, bir gün kanlı bıçaklı olup ertesi gün güttükleri davalarda birbirlerini referans gösterebilmeleri.  Bunların birbirlerine etmedikleri hakaret kalmadı, birbirlerine karşı kaç tane dava açtıklarını kendileri sayamaz ama kurbanlarına atılacak yeni bir iftira varsa anında birlikte hareket edebiliyorlar. Bütün o iğrenç hakaretleri, korkunç tehditleri anında unutuyorlar!  Akıllara durgunluk veren, “Bunlarda hiç mi omurga yok” dedirten bu işbirliğinin son kurbanı iş insanı Cezmi Çiçek oldu.  İbretlik olayı başından sonuna kadar, içeriden bilen biri olarak yazıyorum, buyurun dinleyin... Faruk Bostan’ın kapsama alanındaki çıkar çevresinde en “renkli” şahsiyet, herhalde Cezmi Çiçek’in kardeşi Eyüp Çiçek’tir.  Ben kardeşinden bu kadar nefret eden birini hayatımda görmedim. Yaşam amacını kardeşini yok etmek olarak belirlemiş çok garip bir şahsiyetten söz ediyoruz.  Bu tuhaf adamcağız, Faruk Bostan’ın alt komşusu oluyor. Faruk Bostan, gülerek “Hain Kardeş” diye bahseder kendisinden. Yani kendisi de aslında durumun son derece farkındadır. Buna rağmen ellerini ovuştura ovuştura karşılar Eyüp Çiçek’ten gelecek her yeni iftirayı. Bunların iftira olduğunu bile bile yayımlar.  Geçtiğimiz günlerde yine benzer bir “iş çevirdiler”. Ama bu kez işin içine Tahsin Keskin de girdi. Şunu yazdı: “Faruk Bostan’ın Kocaeli Halk Gazetesi’nde yalan, iftira, masa başında uydurma haberlerin oranı gerçekten çok yüksek olduğu için yaptığı haberler de inandırıcı olmuyor. Ancak orada çıkan bazı haberlerin doğruluğuna ben şahidim. Örneğin Vadi Besicilik’in sahibi Hüdaverdi (Cezmi) Çiçek hakkında yaptığı haberlerin yüzde doksanı doğru.”  Okurken gözlerim fal taşı gibi açıldı. Şıracının şahidi bozacı olur mu diyeceğiz, düşmanınım düşmanı dostumdur mu? Şahsen başkaları adına utanmak gibi bir haslete sahip olmama rağmen utanamadım. Midem bulandı sadece.  Tahsin’le telefonda konuşmalarım oldu. Defalarca işin aslını anlatmaya çalıştım. Ancak sonunda aldığım yanıt ağız dolusu iğrenç hakaretler oldu. O tiz ve kulak yırtan ciyaklamasıyla öyle küfürler etti ki, telefonu kapatmak ve bir daha beni aramaması için her yerden engellemek zorunda kaldım.  Eyüp Çiçek’in yalanlarıyla sözde haberler yapan Faruk Bostan’a ve onun iftiralarının altına imzasını basarak doğrulamaya kalkan Tahsin Keskin’e iki çift lafım var şimdi:  Eyüp Çiçek hakkında elime ulaşan yeni bir belge var. Bu zat-ı acayip, kuzenine bıçaklı saldırıda bulunduğu için ceza aldı. Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada; Yusuf Çiçek’in amcasının oğlu ile ilgili tehdit, hakaret ve basit yaralama şikayetlerinin hepsinden cezaya çarptırılan Eyüp Çiçek hakkında, 5 yıl denetimli serbestlik kararı alındı. Ama başta şahsıma karşı işlediği hakaret ve tehdit suçları nedeniyle yargılanan Eyüp Çiçek, o şansı da kaçırdı tabii.  Tamamen dürtüsel bir şekilde kendi en yakın akrabalarına bıçakla saldıran, bir kadın gazeteciye ağza alınmayacak şekilde küfürler, hakaretler eden birinin sözleriyle hareket etmeye utanmadınız elbette.  Çiçek ailesinin başka fertleri de bu zat-ı acayipten şikayetçi. Yine kendi öz kardeşi Ahmet Çiçek’e ait aracı sahte senetle alıp başkasına sattığını anlattılar bana. Kendi öz babasına ait Cedit Mahallesi’ndeki daireyi, karşılığında başka bir ev alacağı vaadiyle satıp sözünü tutmadığını da anlattılar.  Kendi öz oğlu tarafından dolandırıldığını iddia eden bir baba var karşımızda. O babayı herhalde Nokta Medya’nın açılışında Cezmi Çiçek’le çekilmiş fotoğrafında görmüşsünüzdür. Sizin kem gözlerle her şeyi didik didik edip tek tek incelediğinizi biliyoruz zira.  Kendi aile bireylerine maddi, manevi ve hatta fiziksel saldırıda bulunan birinin gözü dönmüş şekilde ortaya attığı yalanlarla haber yazdığını sanan Faruk Bostan, Abdullah Kaya ve Tahsin Keskin’in utanmasını beklemiyorum elbette.  Hayat herkese hak ettiği şekilde davranıyor zira. Allah’ın sopası yok... Kentte zerre itibarı kalmayan siz oldunuz sonunda. Kendisiyle uğraştığınız bu üç yılın sonunda Cezmi Çiçek, yeni yatırımlar yaptı. Siz her gün biraz daha küçülürken “hırsız, dolandırıcı” diye iftira attığınız Cezmi Çiçek, medya patronu oldu. Hayalinizde göremeyeceğiniz işlere imza attı. İnsanlar sizinle çekilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından silmeye başlarken, Cezmi Çiçek’le fotoğraf çektirmek için yarışa girdi.  Bir dönün bakın, bu üç senenin sonunda siz neredesiniz, kurbanlarınız nerede?  Hiç kimse sizin yaptıklarınız yüzünden zarar görmedi. Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teveccüh giderek arttı, KOTO Başkanı Necmi Bulut seçimde tulum çıkarttı. Siz kime kötü dediyseniz, kimi akıllara durgunluk veren şekillerde suçladıysanız o kişi daha da büyüdü.  Siz ise kendi bataklığınıza battıkça battınız.           
Ekleme Tarihi: 03 Şubat 2023 - Cuma

Hep beraber batıyorsunuz!

Gerçeğin gizli kalmama huyu yine tezahür ediyor. 

Aylardır buradan bir şey anlatmaya çalışıyoruz: 

Bu kentte gazetecilikle yakından uzaktan ilgisi olmayan bazı kendini bilmezler; gazeteciler, siyasetçiler, kent yöneticileri, bürokratlar ve iş insanları hakkında tamamen iftira niteliğinde içerikleri, sözde internet gazetelerinde yayımlayarak kentte manevi bir terör ortamı yaratmaya çalışıyor. 

Ben bu zatlarla birlikte çalışma şanssızlığına uğradığımdan neler çevirdiklerine bizzat şahidim. O yüzden de buradan sorumluluğumu yerine getirerek, gerçeklerin ortaya çıkması için çaba gösteriyorum. 

Bu huzur, itibar ve hakikat suikastçıları yalnız değil. Bunlar, beslendikleri ve besledikleri kötü niyetli kişilerle birlikte hareket ediyorlar. 

Farklı çıkar hesaplarıyla bir araya gelen bu kişiler, hedeflerine koydukları kurbanlarına karşı bir şer ittifakı kurarak iftira ve yalanları beraber yayıyorlar. Yani bir perde önünde olanlar var, bir de perde arkasındaki karanlık niyetli kişiler. 

Bu karanlık ortaklıklardan en bilineni Faruk Bostan ve Kaya kardeşlerin ittifakıdır mesela. Bu çıkar ittifakı büyük oranda deşifre oldu. Kaya kardeşlerin eski Mehmet Ali Paşa Camii’nin yıkılmasına karar veren Büyükşehir Belediyesi’ne ve yeni camiyi yaptıran derneğin üyelerine karşı yürüttükleri karalama kampanyası yıllarca sürdü ve halen devam ediyor. Başta Başkan Tahir Büyükakın’ın hedefte olduğu bu karanlık komploda atılmadık iftira, yazılmadık yalan, edilmedik hakaret kalmadı. 

Bu süreçte Faruk Bostan’ın kullanışlı bir araç olduğunu gören hin fikirli, cin zihniyetli kişiler bu kanala doğru aktı. Bunların arasında kimler kimler yok ki! 

Bir bürokratla çıkar çatışması içine girmiş sendika başkanı mı istersiniz, devlet kurumundan atıldıkları için kin güden eski memurlar mı, alamadıkları ihalelerin peşine düşmüş tüccarlar mı, yakınını belediyede işe sokturamadıkları için köpürmüş sözde gazeteciler mi?

Gazeteciliği art niyetleri için tepe tepe kullanan bir başka isim ise Tahsin Keskin. 

Kocaeli’nin en eski ve ünlü gazetecilerinden İsmet Çiğit’in de yollarını ayırdıktan sonra bir vicdan muhasebesi yaparak itiraf ettiği gibi, Tahsin Keskin sahibi olduğu internet gazetesini para kazanmak için bir sopa gibi kullanıyor. Keskin’in çıkarlarına hizmet ederseniz sizden iyisi olmaz, etmezseniz kendince ipliğinizi pazara çıkarır, hakkınızda yazılmadık yalan ve iftira bırakmaz. 

Faruk Bostan ve Tahsin Keskin taifesinin en akıl almaz huyu ise, bir gün kanlı bıçaklı olup ertesi gün güttükleri davalarda birbirlerini referans gösterebilmeleri. 

Bunların birbirlerine etmedikleri hakaret kalmadı, birbirlerine karşı kaç tane dava açtıklarını kendileri sayamaz ama kurbanlarına atılacak yeni bir iftira varsa anında birlikte hareket edebiliyorlar. Bütün o iğrenç hakaretleri, korkunç tehditleri anında unutuyorlar! 

Akıllara durgunluk veren, “Bunlarda hiç mi omurga yok” dedirten bu işbirliğinin son kurbanı iş insanı Cezmi Çiçek oldu. 

İbretlik olayı başından sonuna kadar, içeriden bilen biri olarak yazıyorum, buyurun dinleyin...

Faruk Bostan’ın kapsama alanındaki çıkar çevresinde en “renkli” şahsiyet, herhalde Cezmi Çiçek’in kardeşi Eyüp Çiçek’tir. 

Ben kardeşinden bu kadar nefret eden birini hayatımda görmedim. Yaşam amacını kardeşini yok etmek olarak belirlemiş çok garip bir şahsiyetten söz ediyoruz. 

Bu tuhaf adamcağız, Faruk Bostan’ın alt komşusu oluyor. Faruk Bostan, gülerek “Hain Kardeş” diye bahseder kendisinden. Yani kendisi de aslında durumun son derece farkındadır. Buna rağmen ellerini ovuştura ovuştura karşılar Eyüp Çiçek’ten gelecek her yeni iftirayı. Bunların iftira olduğunu bile bile yayımlar. 

Geçtiğimiz günlerde yine benzer bir “iş çevirdiler”. Ama bu kez işin içine Tahsin Keskin de girdi. Şunu yazdı:

“Faruk Bostan’ın Kocaeli Halk Gazetesi’nde yalan, iftira, masa başında uydurma haberlerin oranı gerçekten çok yüksek olduğu için yaptığı haberler de inandırıcı olmuyor.

Ancak orada çıkan bazı haberlerin doğruluğuna ben şahidim.

Örneğin Vadi Besicilik’in sahibi Hüdaverdi (Cezmi) Çiçek hakkında yaptığı haberlerin yüzde doksanı doğru.” 

Okurken gözlerim fal taşı gibi açıldı. Şıracının şahidi bozacı olur mu diyeceğiz, düşmanınım düşmanı dostumdur mu? Şahsen başkaları adına utanmak gibi bir haslete sahip olmama rağmen utanamadım. Midem bulandı sadece. 

Tahsin’le telefonda konuşmalarım oldu. Defalarca işin aslını anlatmaya çalıştım. Ancak sonunda aldığım yanıt ağız dolusu iğrenç hakaretler oldu. O tiz ve kulak yırtan ciyaklamasıyla öyle küfürler etti ki, telefonu kapatmak ve bir daha beni aramaması için her yerden engellemek zorunda kaldım. 

Eyüp Çiçek’in yalanlarıyla sözde haberler yapan Faruk Bostan’a ve onun iftiralarının altına imzasını basarak doğrulamaya kalkan Tahsin Keskin’e iki çift lafım var şimdi: 

Eyüp Çiçek hakkında elime ulaşan yeni bir belge var. Bu zat-ı acayip, kuzenine bıçaklı saldırıda bulunduğu için ceza aldı. Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada; Yusuf Çiçek’in amcasının oğlu ile ilgili tehdit, hakaret ve basit yaralama şikayetlerinin hepsinden cezaya çarptırılan Eyüp Çiçek hakkında, 5 yıl denetimli serbestlik kararı alındı. Ama başta şahsıma karşı işlediği hakaret ve tehdit suçları nedeniyle yargılanan Eyüp Çiçek, o şansı da kaçırdı tabii. 

Tamamen dürtüsel bir şekilde kendi en yakın akrabalarına bıçakla saldıran, bir kadın gazeteciye ağza alınmayacak şekilde küfürler, hakaretler eden birinin sözleriyle hareket etmeye utanmadınız elbette. 

Çiçek ailesinin başka fertleri de bu zat-ı acayipten şikayetçi. Yine kendi öz kardeşi Ahmet Çiçek’e ait aracı sahte senetle alıp başkasına sattığını anlattılar bana. Kendi öz babasına ait Cedit Mahallesi’ndeki daireyi, karşılığında başka bir ev alacağı vaadiyle satıp sözünü tutmadığını da anlattılar. 

Kendi öz oğlu tarafından dolandırıldığını iddia eden bir baba var karşımızda. O babayı herhalde Nokta Medya’nın açılışında Cezmi Çiçek’le çekilmiş fotoğrafında görmüşsünüzdür. Sizin kem gözlerle her şeyi didik didik edip tek tek incelediğinizi biliyoruz zira. 

Kendi aile bireylerine maddi, manevi ve hatta fiziksel saldırıda bulunan birinin gözü dönmüş şekilde ortaya attığı yalanlarla haber yazdığını sanan Faruk Bostan, Abdullah Kaya ve Tahsin Keskin’in utanmasını beklemiyorum elbette. 

Hayat herkese hak ettiği şekilde davranıyor zira. Allah’ın sopası yok...

Kentte zerre itibarı kalmayan siz oldunuz sonunda. Kendisiyle uğraştığınız bu üç yılın sonunda Cezmi Çiçek, yeni yatırımlar yaptı. Siz her gün biraz daha küçülürken “hırsız, dolandırıcı” diye iftira attığınız Cezmi Çiçek, medya patronu oldu. Hayalinizde göremeyeceğiniz işlere imza attı.

İnsanlar sizinle çekilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından silmeye başlarken, Cezmi Çiçek’le fotoğraf çektirmek için yarışa girdi. 

Bir dönün bakın, bu üç senenin sonunda siz neredesiniz, kurbanlarınız nerede? 

Hiç kimse sizin yaptıklarınız yüzünden zarar görmedi. Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teveccüh giderek arttı, KOTO Başkanı Necmi Bulut seçimde tulum çıkarttı. Siz kime kötü dediyseniz, kimi akıllara durgunluk veren şekillerde suçladıysanız o kişi daha da büyüdü. 

Siz ise kendi bataklığınıza battıkça battınız. 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve halkgazetesikocaeli.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Kerem yılmaz
(31.01.2023 01:58 - #212)
Kalemine sağlık Buket hn doğruların karşısında mum gibi eridiler bence koca koca adamlar…
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve halkgazetesikocaeli.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.