İstinat duvarı apartmanın içine çökmüştü, bu görüntü hasarın boyutunu gözler önüne serdi
Olay, dün akşam saatlerinde Fevzi Çakmak Mahallesi Akik Sokak’ta bulunan Yuvam Akarca Konutları’nda meydana geldi. Sokakta bulunan istinat duvarı apartmana doğru çöktü. Yan tarafında bulunan apartmanlar da durumdan etkilendi. Neye uğradığını şaşıran vatandaşlar bir yandan sokağa dökülüp, bir yandan durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, 112 Acil Sağlık, AFAD, UMKE, İZGAZ ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri apartmanların etrafında güvenlik tedbirlerini aldı. 3 apartmanda bulunan toplam 24 daire hasar gördü. Vatandaşlar binalardan tahliye edildi. Başka bir apartmanda ise tedbir maksatlı 8 daire boşaltıldı. Vatandaşların mağdur olmaması adına Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait sosyal tesislerde konaklayacak yer ayarlandı. Hasar gören binalarla ilgili karar ise ekiplerin yapacağı incelemelerin ardından verilecek.
Hasarın boyutu gündüz daha net ortaya çıktı. Çöken duvarın bazı dairelerin içine girdiği görüntülendi.
"Duvardan kopan parça başıma isabet etti"
İstinat duvarından kopan parçanın kendisine isabet etmesiyle yaralanan Enver Yiğit, "Koltukta oturuyordum, televizyon izliyordum. Aniden bir kütürtü geldi. İstinat duvarının yıkıldığını anladım. Duvardan kopan bir parça başıma isabet etti. Hastaneye gittim. Hastanede film çektiler. Herhangi bir şeyim yok. Kızımın evine gidip geceyi orada geçirdim. Bundan sonrası nasıl olacak bilemiyorum" diye konuştu.
"Camları açtım, camdan atlayacaktık deprem diye"
Olayın şokuyla deprem olduğunu sanan ve camdan atlayacaklarını söyleyen Hatice Engin, "Akşam yatmaya hazırlanıyorduk. Oğlumu uyutuyordum hatta. Annem de yan odada yatıyordu. Bir anda bir çatırtı, gürültü duyduk. Deprem oluyor zannettik. Evin içerisinde dumanla doldu. Göz gözü görmüyordu. Neye uğradığımızı şaşırdık. Çocuğu ve annemi alıp yan odaya geçtik. Camları açtım, camdan atlayacaktık deprem oluyor diye. Sonra arkadaki duvar olduğunu fark ettik. Arkadaki duvar için biz belediyeye yıllardır en az 10, 20 tane dilekçe yazmışızdır. Hepsi mevcuttur. Fakat hiç kimse gelip bir şey yapmadı. Şimdi bizi evlerimizden boşalttılar. En az 3 ay diyorlar ki bu belki 6 ay - 1 sene olacak. Bu insanlar nerede kalacak? Bunların zararlarını kim karşılayacak? Eşimize, dostumuza gideceğiz göçebe hayatı gibi. Bu bir ihmal, göz göre cana kıymak. Başka hiçbir şey değil. Bu binaların kontrolünü yapıp, tedbirlerini almak bu kadar zor olmamalı. İnsanın canı bu kadar ucuz olmamalı. Kelimeler kifayetsiz artık" ifadelerini kullandı.