Kartonsan işçileri TBMM'den seslerini duyurdu
Kocaeli'nin Başiskele ilçesinde kurulu bulunan Kartonsan fabrikasında Türk-İş’e bağlı Selüloz-İş Sendikası’nda örgütlü işçilerin, Toplu İş Sözleşmesi ( TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine başlattığı grev 37’nci gününe girdi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Kartonsan işçileri ve sendika temsilcileri ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ( TBMM) ortak basın açıklaması düzenledi. Mecliste düzenlenen basın açıklamasına Selüloz İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Murat Yürük, İş Yeri Temsilcisi Tuncay Kabaoğlu ile Kartonsan işçilerinden Sinan Kahraman ve Uğur Güçlü katıldı.
“HERKESİN SESİ OLACAĞIZ”
İşçiler adına basın açıklamasını, ‘Grev Sözcüsü’ önlüğü giyen Erkan Baş okudu. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, açıklama öncesi yaptığı konuşmada işçilerin meclisteki temsiliyetine vurgu yaptı. Baş konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de hakkını almak isteyen herkesin sesi olacağız. Keşke TBMM işçilerin meclisi olabilse. Ama maalesef bu olanaklar kısıtlanıyor, engelleniyor. Bugün 36’ncı günü, Kartonsan fabrikasında süren grevin, hak mücadelesinin. Arkadaşlarımız 36 gündür haklarını almak için her yerde seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Ama inatla ve ısrarla sesleri duyulmak istenmiyor. Hiçbirisi Türkiye İşçi Partisi üyesi olmayan, hangi dünya görüşüne sahip olduklarını sorma ihtiyacı hissetmediğimiz ama her birisi emeği için mücadele eden işçiler oldukları için bugün mecliste onları misafir ettik.
“SESLERİNİ DUYURMAK İÇİN BURADAYIZ”
Seslerini duyurmak için buradayız. Grev alanından geldi arkadaşlarımız. Doğru olan arkadaşlarımızın bu kürsüyü kullanmasıdır. Ama bu hak onlara verilmediği için Kartonsan işçilerinin grev sözcülüğünü mecliste ben devraldım. Onların yazdığı metnin noktasına, virgülüne dokunmadan burada TBMM çatısı altında tüm kamuoyu ile paylaşıyorum. Türkiye’nin neresinde işçiler hak alma mücadelesi veriyorsa, bu bütün işçiler adına verilen mücadeledir. Nerede bir grev, direniş varsa tüm işçiler o grevin yanında yer almalı, tüm işçiler Kartonsan işçilerini örnek almalı ve direnmeliler. Bu ülke senin, bu meclis senin.”
“DÜŞÜK ÜCRET DAYATMASI”
Erkan Baş tarafından okunan Kartonsan işçilerinin basın açıklaması ise şöyle: “22 Aralık 2022 tarihinde çıktığımız greve, bugün itibariyle 36’ncı günde devam ediyoruz. Yaklaşık 6 ay süren Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlık üzerine grev uygulama kararımızı aldık. Ancak bizler grev sürecine bir günde gelmedik. TİS öncesi yaşanan gelişmeler grevin habercisiydi. Bizler yaşanan yüksek enflasyon döneminde yaşam koşullarımızı koruyabilmek için 2022 Mart ayında ücretlerimize iyileştirme istemiştik. Ancak bu haklı talebimiz, işveren nezdinde karşılık bulmadı. 1 Mayıs ve devamında üretimden gelen gücümüzü kullandık ve işi durdurduk. Bunun üzerine haklı talebimiz bu sefer karşılık buldu ve iyileştirme aldık. TİS sürecinde ise işverenin uzlaşmaz tutumu ve düşük ücret dayatması bizleri grev sürecine getirdi. Greve çıkmadan önce işverenin önerdiği ücret teklifiyle en düşük ücret brüt asgari ücretin yalnızca 8 lira üzerine çıkarken, ortalama ücret de 13 bin TL civarına gelmekteydi. Bizler, bize dayatılan bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz. Ve insanca yaşayabileceğimiz bir ücret talep ediyoruz.
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Bizi greve götüren süreç, yalnızca işverenin düşük ücret dayatması da değildir. Yıllarca yaşadığımız baskı ortamı, sürekli iş stresi ve işverenin bizlere tutumu, greve giden yolun adeta önemli taşları olmuştur. Örneğin TİS sürecinde banka ile promosyon anlaşması yapılmasına rağmen işveren, uyuşmazlıktan kaynaklı promosyonun yatırılmadığını, anlaşma olursa promosyonun işçilerin hesabına yatırılacağını söyledi. Ancak grevin beşinci gününde içeride çalışan kapsam dışı personele promosyonu yatırıp bizlere yatırmayarak adeta bizlere olan genel yaklaşımını göstermiş oldu. Bizlerin talebi, aynı zamanda insanca çalışma koşulları ve insana yaraşır bir muameledir. Çünkü bizler, Kartonsan’ı 2022 yılının ilk 9 ayında 666 milyon TL kar ettiren işçiler olarak emeğimizin karşılığını istiyoruz. Grevi hiçbir zaman bir amaç olarak görmedik. Ama geldiğimiz noktada grev, taleplerimizin karşılanması için en önemli araçtır. Bizler, grevimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ve hakkımız olanı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”