EMEP Kocaeli: Grev yasakları kabul edilemez

Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, Cumhurbaşkanı kararı ile yasaklanan Bekaert grevine ilişkin açıklama gerçekleştirdi. Yasak kararı ile Erdoğan’ın işçilerin özgür toplu pazarlık yapma hakkını elinden aldığı belirtilen açıklamada; “İşçileri adeta ‘kırk katır mı, kırk satır mı’ misali, ya patronun dayatmasına ‘rıza’ göstermeye ya da Yüksek Hakem Kurulu’na mahkûm etmeye çalışmıştır. Erdoğan ve AKP’nin bu yasak kararı yeni değil. AKP’li yıllarda bu ülkede 200 bine yakın işçinin grevi yasaklandı ve bu kararla yasaklanan grev sayısı 19’a çıkmış oldu. Erdoğan da AKP de tercihini hep sermayeden yana yaptı ve işçilerin hak alma ve ekmeğini büyütme mücadelesini “milli güvenliği bozucu nitelikte” gördüğünü gösterdi” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Grev yasakları kabul edilemez.Yasaklara karşı direnen Bekaert işçilerinin yanındayız!

Bugün greve çıkacak olan Bekaert işçilerinin grevi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle, erteleme adı altında yasaklandı.

Birleşik Metal-iş Sendikası’nın örgütlü olduğu Bekaert İzmit, Öz Çelik-iş Sendikası’nın örgütlü olduğu Bekaert Kartepe fabrikalarında çalışan işçiler patronun düşük ücret dayatması karşısında bugün greve çıkacaklardı. Bugün Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı kararnameyle, işçiler daha greve çıkmadan, grev “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesi ile 60 gün süreyle ertelendi. Biliyoruz ki erteleme adı altında yapılan düpedüz grev hakkının yasaklanmasıdır. Çünkü ertelenen greve çıkmak mümkün değildir. Bu yasak kararı ile Erdoğan işçilerin özgür toplu pazarlık yapma hakkını elinden almıştır. İşçileri adeta ‘kırk katır mı, kırk satır mı’ misali, ya patronun dayatmasına ‘rıza’ göstermeye ya da Yüksek Hakem Kurulu’na mahkûm etmeye çalışmıştır.

Erdoğan ve AKP’nin bu yasak kararı yeni değil. AKPli yıllarda bu ülkede 200 bine yakın işçinin grevi yasaklandı ve bu kararla yasaklanan grev sayısı 19’a çıkmış oldu. Erdoğan da AKP de tercihini hep sermayeden yana yaptı ve işçilerin hak alma ve ekmeğini büyütme mücadelesini “milli güvenliği bozucu nitelikte” gördüğünü gösterdi. Grev, insanca çalışma koşulları ve insanca yaşayacak bir ücret talep eden işçilerin, patronların dayatmalarına karşı üretimden gelen güçlerini kullandıkları en büyük silahıdır. Bu yasak kararı ile Erdoğan işçileri bu en güçlü silahlarından mahrum bırakmış, patronların, lastik ve otomobil tekellerinin karlarının kendisi için öncelikli olduğunu ortaya koymuştur.  

Temel tüketim ürünlerinden, hizmetlere neredeyse her şeyin zamlandığı, yoksulluk sınırının 25 bin lirayı aştığı ülkemizde işçilerin üyesi oldukları sendikalarla çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için mücadele etmesinden daha haklı ne olabilir? Patronlar karlarına kar katarken, şirketler büyürken elbette ki işçiler bu büyümeden pay isteyecekler. Erdoğan ve AKP’nin korkusu Bekaert işçilerinin mücadelesinin farklı fabrika ve sektörlerden işçilere de örnek olmasıdır. İşçilerin bu hak arama mücadelesinin, bu uğurda çıktıkları grevin gelişmesi ve yaygınlaşmasıdır. İktidarın sermaye lehine ekonomi politikalarına neden olduğu açlığa, yoksulluğa duyulan öfkenin açığa çıkması ve işçilerin hakları için birleşmesi ise Erdoğan’ın en büyük kâbusudur. Bu yasakların gerçek neden budur. Ve elbette işçiler sadece işi, ekmeği için değil yasaklar karşısında da birleşecektir. Biliyoruz ki grev yasaklarına karşı fiili, meşru mücadele haktır.  Grev yasakları kabul edilemez. Partimiz ekmeğini büyütme mücadelesinde Bekaert işçilerinin yanındadır. Tüm Kocaeli halkını da grev hakları ellerinden alınan Bekaert işçileri ile dayanışmaya, grev hakkına sahip çıkmaya çağırmaktadır.